Kürsü
Murat Bardakçı: Teşvikiye Camii’nde iki sene boyunca Müslüman kokteyline maalesef şahit olamayacağız!
Haber Türk yazarı Murat Bardakçı Teşvikiye Camisinin restorayona alınmasını köşesinde değerlendirdi.
Murat Bardakçı, Teşvikiye Camisinin yaklaşık iki yıl boyunca restorayonda olacak olması sosyetenin cenaze geleneğine zarar vereceği imasıyla bu sınıfın klasikleşmiş alışkanlık ve paradokslarını ironik bir dille eleştirdi.
Yazının İlgili Kısmı
GEÇEN gün bizim AyÅŸe Özek’in akrabasından bir hanım vefat etmiÅŸti, gazeteden cenazeye giderken “TeÅŸvikiye Camii restorasyona alınmış, iki sene kapalı kalacakmış, vallahi yandık!” diye yakınıyordu.
Åžikâyetinin sebebi vakit namazlarını yahut kazaya bıraktıklarını kılmak için hergün TeÅŸvikiye Camii’ne gitmesi ama tamirat yüzünden ÅŸimdi baÅŸka bir cami veya mescid seçmek zorunda kalması deÄŸildi... Ailesinin cenazeleri neredeyse bir asırdan buyana hep TeÅŸvikiye’den kaldırılıyordu ama ÅŸimdi yeni bir yer bulmak zorunda kalacaklardı ve “Yarın ölsem, kimbilir nereye götürecekler?” diye esefleniyordu...
Ben de aslında AyÅŸe ile aynı dertten mustaribim, bizim için de son yolculuÄŸun çıkılacağı terminal yüz küsur seneden buyana hep TeÅŸvikiye Camii’dir ama bu iki sene içerisinde bana da emr-i hakk vâki olduÄŸu takdirde aile geleneÄŸimizden bir halka kopmuÅŸ olacak ve nereden yolcu edileceÄŸimi Allah bilir...
TANIYABÄ°LENE AÅžKOLSUN!
Sırası gelmiÅŸken, son zamanlarda ortaya çıkan “NiÅŸantaşı” tartışmalarına küçük de olsa bir katkı yapayım:
“NiÅŸantaşı” ile “TeÅŸvikiye” ucuca iki semttir ama birçok bakımdan birbirlerinden farklıdırlar. Âdetleri farklıdır, hayat tarzları deÄŸiÅŸiktir, NiÅŸantaşı’nın son senelerde gittikçe artan uçukluÄŸuna ve hattâ şımarıklılığına TeÅŸvikiye’de pek rastlanmaz, üstelik idarî bakımdan da baÅŸkadırlar; NiÅŸantaşı belediye olarak ÅžiÅŸli’ye, TeÅŸvikiye de BeÅŸiktaÅŸ’a baÄŸlıdır.
TeÅŸvikiye’de bu iki mahallenin özelliklerini taşıyan tek bir mekân vardır: TeÅŸvikiye Camii...
Semt gençlik senelerime kadar camii ile beraber aslında daha rabıtalı idi, pek öyle NiÅŸantaşı havasında deÄŸildi ama NiÅŸantaşı’nın yeni mekânları ile hayat tarzı TeÅŸvikiye’nin âdetlerini az da olsa etkilerken asıl tesirini TeÅŸvikiye Camii’nde gösterdi. Cami göçüp giden sosyete mensuplarını ve şöhretleri son yolculuklarına uÄŸurlama mekânı oldu, olunca da ortaya eskiden pek görmediÄŸimiz kendine mahsus bir “cemaat” ile “cenaze ritüeli” çıktı...
Bu cemaatin dışarıdan görünüşünü kısaca anlatayım:
Cenazeye gelen hanımları tanımak imkânsız gibidir, zira sanki dostlarını uÄŸurlamaya deÄŸil, defileye yahut partiye gelmiÅŸ gibidirler; çehreleri botoks sayesinde birbirinin aynı dolgun hâli almıştır, saç stilleri arasında zaten fark yoktur, zira hepsi “sosyete sarısı” denen Koleston 8.1 yahut 9.1 ile boyanmıştır, fularları da genellikle Hermes’dir.
Buraya kadar tamam, kimin kim olduğunu farkedebilirsiniz ama aslında maskeli soygunlarda işe yarayacak olan, bizde ise cenaze merasimi aksesuvarı niyetine kullanılan kapkara ve suratın yarısını örten o koskoca Cartier gözlükler yok mu!
YA ‘GEL’ EMRÄ°NÄ° HEMEN ALIRSAK?
Tanımaya engel olan, iÅŸte bu gözlüktür! Hanımefendilerden biri sizi görünce baÅŸsaÄŸlığı temennisini hatırına getirmeden porselen diÅŸler yüzünden tıslamayı andıran tuhaf bir sesle “Canım, n’aber, nassssın?”diye sorar, ama kiminle teÅŸerrüf ettiÄŸinizi çıkartamadığınız için sözü evirip çevirip birÅŸeyler söylemeye çalışırsınız. Muhatabınız tanıyamadığınızı farkedince hemen “AÅŸkolsun, unutulduk mu?”yu yapıştırır ve “Tanıdım ama iÅŸte ÅŸu gözlük yani...” diye gevelemeye mecbur kalırsınız...
TeÅŸvikiye’den kalkan cenazelerin erkek cemaatine gelince...
Yazları çorapsız giyilen loafer, göğsünde ilân panosunu andıran logonun bulunduğu son moda bir tişört, kışları en pahalı mağazalardan alınmış kaşmir bir palto yahut avcı işi mont ve aynı şekilde koyu renk gözlük!
Ama çok şükür erkekler eşarp kullanmadıkları ve surat boyu gözlük takmadıkları için kimin kim olduğunu seçebilmenizde zorluk çekmezsiniz...
TeÅŸvikiye Camii’nde iki sene boyunca bu manzaraya, yani rahmetli Hasan Pulur’un sözünü ettiÄŸi “Müslüman kokteyli”ne maalesef ÅŸahit olamayacağız! Ama cami restorasyona alındığı için cenaze meselesini dert edinenler sadece AyÅŸe ve benim gibi TeÅŸvikiyeliler deÄŸil! Cenaze sonrasında uÄŸranılması âdet olan restoranlar ile cemaatin olmazsa olmazını, yani caddenin trafiÄŸini altüst eden Mercedes S’lerini yahut BMW 7’lerini alan valeler ile deÄŸnekçiler de mâtemde...
Ama dedim ya, tamirat bitmeden “Gel!” emrine muhatap kaldığımız takdirde bilmem ki nereye götürecekler?
YAZININ TAMAMI İÇİN HABER TÜRK
Henüz yorum yapılmamış.